top of page

Günübirlik Edirne Seyahati


Eylül ayının başlarıydı. Çocuklar bayram ziyareti öncesi aneannelerine gitmişlerdi. Yalnız başıma kahvaltı yapmak canım istemedi İsmaili çağırdım...

Kahvaltı dediğime de bakmayın malum pazar günü ve evde yalnızım, bir güzel uyumuşum, öğlen saatleri :)

Balkonda ismail ile çaylarımızı yudumlarken birden

- Edirne'ye gidelim mi? dedi. :)

saat olmuş gün ortası 12 civarı...

- İyi hadi gidelim, ciğer yer döneriz dedim.

:D aklımız fikrimiz yemek olmuş arkadaş... Yemek yerken bile bir sonraki öğünde ne yiyeceğimizi düşünüyoruz hehe...

Maksat İsmailin yeni arabayı da test etmek tabi. Neyse sözün özü düştük yollara. 13:30 feribotuyla Çanakkale'den Eceabat'a geçtik. Geliboludan depoyu fulleyip ver elini Edirne...

Yaklaşık 17:45 - 18:00 civarı Edirne'ye giriş yapmış ve doğruca Selimiye Camiinin yolunu tutmuştuk.

Hava kararmadan en azından Selimiye'yi görelim ardından yemeğimizi yer ve çarşıda biraz turlar sonrada çok geç olmadan geri döneriz diye düşünüyorduk...

Ortalama 3-4 saat süren bu kısacık ziyaret beni inanılmaz etkilemişti. Edirnenin sokakları, camileri, gece yanan ışıkları, insanlarının sıcaklığı... Gerçekten mübarek ve buram buram ecdat kokan, tarih yazan bir şehir Edirne...

Hava kararmak üzereydi, Selimiyeyi içten ve dıştan hızlıca gezmeye çalıştık. Her anını fotoğraflamaya çalıştım. İnanılmaz bir yapı. Keşke daha geniş zamanımız olsaydı... Burada daha fazla zaman geçirmek isterdim. Hava kararmıştı bir taraftan da gidişimizi düşünüyorduk 5-6 saat yolumuz vardı :) bir taraftan da geldiğimize deysin istiyorduk biraz daha gezelim...

Acıkmıştık, yoldan geçen birine sorduk - Edirne ciğerini en iyi nerede yeriz? Hemen caminin yakınında bulunan tarihi ciğerci Bahri bey'i (burada) gösterdiler. İnanılmaz bir lezzetti doğrusu :) yolu Edirneye düşen herkese tavsiye ederim...

Sorduk bu şehrin başka neyi meşhurdur? Dediler ki badem ezmesi. Ben çok oralı olmasam da İsmail tatmak, hatta alıp ikram olarak Çanakkale'ye götürmek istedi. Edirnenin bir kaç yerinde şubesi olan Arslanzade (Burada) hemen ciğerciye yakınmış. Gittik. Bizi güler yüzlü, oldukça ilgili, gerçek bir esnaf olan bir abi karşıladı.

Satmış olduğu ne kadar çeşit ürün varsa bize azar azar tattırdı. Hoş sohbeti ve güler yüzü çabası... Yemeğin üzerine resmen şekerleme gibi oldu bu bize :) Badem ezmesi ve özellikle Kallavi kurabiyesi hala damağımda...

Selimiyeye son bakış... Gece Çanakkale'ye dönmeden son bir fotoğraf.

Rastgele Yazı
Son Gönderiler
Etiket Bulutu
Henüz etiket yok.
bottom of page